1980’lerde sheldon solomon ve arkadaşları tarafından geliştirilen psikoloji kuramı. solomon, bu kuramı geliştirirken ernest becker’in the denial of death (ölümün inkarı, 1973) adlı eserinden ve freud’un ölümü hatırlatan her şeyin insanlarda çeşitli mistik inançları canlandırdığı düşüncesinden esinlenmiştir.
terör yönetimi kuramı’na göre, insanın ölümlü olduğu düşüncesi her bir bireye varoluşsal bir kaygı vermektedir. kültür, insanların yaşamına anlam, düzen ve süreklilik sağlayarak bu varoluşsal kaygıyı azaltmaktadır. kişi, kültürel değerlere bağlandıkça ve yaşamını bu değerlere bağlı olarak ortaya çıkan normlara göre düzenledikçe kendini güvende hisseder. bağlı olduğu kültürel değerlerin ve normların doğruluğuna ve haklılığına inanan bireyler, yaşamlarını anlamlı bulmaya başlarlar. çevrelerindeki diğer insanların da aynı değerleri ve normları benimsemesi, bireylerin kendine güvenini ve yaşamlarının anlamlılığına olan inançlarını arttırır. çevrelerindeki diğer insanların kendilerininkinden farklı inançlara sahip olması ise yaşamın anlamlı olduğu düşüncesini tehdit ederek bireylerin kendilerine güvenlerini düşürür. bireyler, bu olumsuz duygudan kurtulmak için farklı yollar izlerler: diğerlerinin inançlarını ve düşüncelerini reddedebilirler; bu inançları ve inançların sahiplerini küçümseyebilirler; ya da bu farklı inanç sahiplerini kendi inançlarına çekmeye çalışabilirler.
araştırmalar, kendilerine ölümlü oldukları hatırlatılan bireylerin kültürel dünya görüşlerine daha sıkı bağlandıklarını göstermiştir. büyük travmalar (9 eylül olayı gibi) yaşayan bireylerin ve toplulukların gelenekleri, kurulu düzeni, otoriter dünya görüşünü savunan liderlerden etkilenmeye daha eğilimli oldukları; dış tehdit potansiyeline karşı aşırı duyarlı oldukları ve kendilerini tehdit ettiğini düşündükleri unsurlara karşı verdikleri tepkilerin aşırı düşmanca olduğu ortaya konmuştur.
9 eylül olayları ve ardından abd’de george bush’un, ingiltere’de tony blair’in ve avusturya’da john howard’ın yeniden başkan seçilmesi, terör yönetimi kuramı’nın medyanın dikkatini çekmesine yol açmıştır.
bu teoriye getirilen başlıca eleştiri, üniversite öğrencilerinden veri toplanarak yapılan yaklaşık yüz elli küçük ölçekli çalışmanın sonuçlarına bağlı olarak geliştirilmiş olmasıdır. bu çalışmalarda katılımcılar kendilerinin ölümlü oldukları üzerinde düşünmeye yönlendirilmiş, daha sonra dünya görüşlerini ve kendilerine güvenlerini korumalarını sağladığı varsayılan çeşitli inanç ve davranışlarındaki değişim gözlenerek ölçülmüştür. sonuçlar, bir gün ölecekleri kendilerine hatırlatılan bireylerde özgüven kaybı ve kendi dünya görüşlerine bağlılıkta artış olduğunu göstermiştir. ancak, bu değişimin öne sürüldüğü gibi bilinçaltı ölüm korkusunun dışavurumu olduğu henüz gösterilebilmiş değildir.
terör yönetimi kurami
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?