milli güvenlik dersi

rütbeli bir askerin derslere girdiği gereksiz bir ders

derse girip kibarlıklar yapan askerin aslında ordunun içinde nasıl olduğunu çok sonraları öğrenip ..beynimizde unutulmaz yaralar açan ders..!

sınavlarında verilen cevaplar cok guzel olabilmektedir.
soru: rütbeleri artan sıralamada yazın
cevap: yüzbaşı, binbaşı, albaşı, yarbaşı....

sınıfça hazırola geçip beklerdik hocayı. başkan kapının girişinde hocayı gözler, "dikkaaat!" diye bağırırdı.hoca nasılsınız derdir bizde asker gibi "saol" diye bağırırdık. ne gazmışız be.

genelde 20 soruyu cevabiyla verirler, ezberlersin sonra 10 unu sorarlar.

derse giren ya emekli albay yada emekli yüz başıdır.kopya çekilmesi en kolay derstir.komutan kişi on dakika ders anlatır sonra askerlik anılarını anlatırdı.

sınıfın haylazları tarafından arka köşeye çekilip hocadan anılarını anlatması istenen derstir

hiç bir zaman dinlenemeyen saçma sapan boş ders görevi taşıyan derstir.

dersin ögretmeni dönem boyunca sadece 5 kere derse gelir. 2 dönem = 10 ders

1. geldiğinde tanışırsın ,
2. geldiğinde haftaya sınavsınız der
3. kez gelişinde sınav yapar ,
4. gelişinde ise bi önceki sınavda cevap anahtarını sınav sorularıyla beraber verdiği için herkesin 100 aldığını söyler ve haftaya 2. sınavınızı yapacağım der.
5. ve son gelişinde ise 2.sınavı yapar gider...
karnede ise milli güvenlik bilgisi adlı dersin karşısında 5 yazmaktadır -ortalamalar 100 tabii ki-

lise yillarinda gorulen gereksiz ve zannimca 1980 darbesi sonrasi iyice koruklenen bir anlayisin eseri bir derstir. milli guvenlik denilen hadise guvenlik guclerini ilgilendiren bir hadiseyse ne demeye bu durum inatla sivil halka anlatilmaya calisilmaktadir ha eger ki burada amac lise cagindaki genclerin bu kavramlarda fikir sahibi olmasi ise o vakit neden derslere gonderilen yuzbasi ya da binbasi rutbesindeki askerler en gudik meselelerle dersi oldurup, akabinde bir an once sinav yaparak 100 cakma telasi icersindeler anlayabilmis degilim.

burada maksat daha yetisme cagindaki erkeklere, askerligin ne kadar ulvi o omuzlarda tasinan yildizlarin ne kadar yuce oldugu anlatilma telasi ve ayrica bayan arkadaslara da asker yolu beklemenin ne kadar kutsal oldugu mesaji verilmektedir. kisaca mesele agactan odun yapma meselesidir.milli guvenlik hadisesini ogretme gayreti degildir.

bu devletin yalnizca silahla korunmadigini birileri ne zaman soylecek merak icerisindeyim.

en sevmediğim ve gereksiz gördüğüm derstir.bari seçmeli ders yapsalar da biz de kurtulsak artık bu işkenceden.

2. dünya savaşı yıllarında öğrencilerin özellikle yaz tatillerinde askeri kampta icra ettikleri derstir.

dersi anlatmak için sınıfa gelen askeri, bir kişi merdivenlerin başında bekler ve geliyooooor! diye bağırırdı. tüm sınıf esas duruşa geçip asker selamı verirdi. anlayamadığım bunun o şahsa nasıl bir zevk verdiğiydi.

$erafettin pirpir adlı hocanın bize lise yıllarında ya$attıgı dumurlara $ahitlik eden ders.

efenim bu topçu hedehödö albay $erafettin pirpir hocamız, daha sınıfa girerken bizi esas duru$a gecirir kapıda duran ki$iye de bizi esas duru$a gecirmesi için komut vermesini emrederdi.
konu$ana sanki askerdeymi$cesine bir araba laf sayar, esas duru$a kalkıp konu$mamızı isterdi.

sınavda, kazık gibi soruları çakardı komutanımız, dalga geçilirdi alınan notlarda.

birbiriyle konu$an ögrencilere tahammülü sıfırdı.
hiç unutmam:

- ya bıraksana hasta insan, ver $u kitabı!
+ elma kafamı kızdırma bence, dön önüne.
- lan kitabımı versene diyorum?!

$erafettin pirpir: $$$$$$! konu$masanıza psikopat herifler!
+ arkadaki mongol kitabımı vermeli önce
- ya konu$ma sensin o!

$erafettin pirpir: birbirinize bok atmayın evladım. oturun lan yerinize!!!!
-...
+...

yazılılarında şöyle soruların çıktığı derstir:

-aşağıdakilerden hangisi er in tanımıdır?

a)evin büyük oğlu
b)mahallenin delikanlısı
c)rütbesiz asker
d)çok bilgili kişi

sınavında kopya çektiğimi farkeden hoca tarafından kağıdımın önümden alındığı, sonra suratıma "deminden beri kopya çekiyosun bu kadar mı çekebildin ancak?? yazık, yazık..." dendiği, sınıfta konuşan eden olursa yine hoca tarafından "susun lan zengin piçleri!!!" diye haykırıldığı, ders esnasında su şişeleriyle yapılan su savaşına anlam veremeyen hocanın etrafına böm böm baktığı, hocayı sevdiğimiz için yaşı gereği hocam yerine "yaşar dede" diye hitap ettiğimiz, haftanın en deşarj edici dersi idi. severdik.

artık böyle bir ders olmayacak.

bunun yerine "vatandaşlık dersi" konulacak ve ders sadece öğretmenler tarafından verilecek. sayın başbakanımız böyle uygun görmüş.

milli olan herşeyi kaldırma çabalarının bir diğer ürünü de 19 mayıs gibi milli bayramların stadlarda kutlanmaması biliyorsunuzdur.


durmak yok, yola devam!

(bkz: lüzumsuzsa söndür)

kaldırılmasını uygun bulmadığım, erkekleri askerliğe, kızları asker yakını olmaya hazırlayan, askerlik ve sivil savunma gibi hayatın içinden konuları içeren ders.