bir kahramanlık sanatıdır.
kendiniz yok olduğunuz derecede bir kalpteki varlığınız artar. çünkü sizin gerçekliğiniz, kalbin arzuladığı size duyulan arzuyu çürüten, aşkı bitiren bir şeydir. insan olarak sahip olduğunuz hata potansiyeliniz ile siz, bir hayalin kusursuzluğuyla başedebilemezsiniz. ilk hata sizi saran düş perdesini aralar. perdenin ardında gördüklerini beğenmeyen kalp sizi sizinle aldatmaya başlar. ve bir an gelir ki artık sizin varlığınız bu aşkın varlığına bir tehdittir.
yüce aşklar diye tarif edilegelen aşklara bakın. herbiri ayrı ayrı kahramanlık hikayeleridir.
kahramanlıklar mı aşkı yüceltir? yoksa aşk mı kahramanlarını yüceltir?
aşkın kahramanlara/kahramanlıklara gerçekte bu kadar ihtiyacı var mıdır?
aşk algımızın bu şekilde oluşu aşkı bize yasaklamakta, en azından bizler için yaşanabilir olmaktan uzak kılmakta. her konuda bir şeyler bilip, hiçbir konuya hakim olmayan bizler için aşk da ancak, sanatkarlarının elinden çıkan eserlerin izleyicisi olarak koltuklarımızda gözü yaşlı okuduğumuz satırlarda, izlediğimiz karelerde yaşanabilir.
ve terk ederiz sahneyi aşkın profesyonellerine, hayatın acemisi bizler.
evet farkındayım ey okuyucu, bu satırlar da bir kahramanlığa öykünmedir. ve bu sebepledir ki sizlere kahramanlıktan arınmış bir aşk dili dilerim. pervanenin ateşe olan aşkına öykünmeden, yaşanılan anda, hayatın her bir parçasında, yaradılışımızda var olan aşkı, acı ve hüzün yerine sevgi ve huzurla kucaklamanızı dilerim.
konu ile ilgili yardımcı bkz lar;
#77844
#856318
#877113
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?