sanat gunesimiz.
zeki müren
kim ne derse desin kanimca bursanin ve turkiyenin ovunc kaynagi;yasadigi zamanin her anlamda cok otesinde bir insan.sanatcidir kendisi,hem de her anlamda.nur icinde yatsin
(bkz: kahir mektubu)
(bkz: sanat gunesi)
bursalidir.
(bkz: simdi uzaklardasin)
80 li yillarda yilba$i geceleri trt`de gece yarilarina kadar bekledigimiz donem itibari ile gerek kiyafet, gerek vucut dili, gerek aksesuar gerek cinsel tercihi acisindan gelmi$ gecmi$ en marjinal turk sanat musikisi sanatcisi.
a$mi$ sanatci.
"turkiyenin en buyuk bikac sanatcisi kimlerdir?" seklinde bi soru sorulsa,adinin gecmesi kesin olan "sanat gunesi".
oldugunde agladigim sanatcilardan biri o,biri (bkz: baris manco)
6 aralık 1931’de bursa’da doğdu. bu şehirde başladığı orta öğrenimini istanbul’da boğaziçi lisesi’nde tamamladı. istanbul güzel sanatlar akademisi’nin yüksek süsleme bölümü sabih gözen atölyesinden mezun oldu. desen çalışmalarını öğrencilik yıllarından başlayarak birçok kere sergiledi.
zeki müren bursa’da tamburi izzet gerçeker’den aldığı solfej ve usül dersleriyle musiki bilgileri öğrenmeye başladı. 1949’da, boğaziçi lisesi’nde okurken agopos efendi (sinema yönetmeni ve senaryo yazan arşavir alyanak’ın babası) ile udi kirkor’dan aldığı derslerle de musiki eğitimini sürdü. daha sonra, fasıl musikisini iyi bilen ve geniş bir repertuvarı olan şerif içli’den çeşitli eserler meşk etti; refik fersan’dan, sadi işılay’dan, kadri şençalar’dan yararlandı.
1950’de sınavla istanbul radyosu’na girdi. istanbul radyosunda 1951’de, canlı olarak yayımlanan bir programda ilk radyo konserini verdi; bu konseri çok beğenildi. bundan sonra türkiye radyolarında düzenli olarak okumaya başladı. radyo programları on beş yıl sürdü; bunların çoğu canlı yayın programlarıydı. müren bundan sonra kendini daha çok sahne ve plak çalışmalarına verdi. alışılmış kalıpları zorlayan elbiseleri ve sahne davranışı ile halkın ilgisini sürekli olarak üstünde tutmayı başardı.
zeki müren altı yüzü aşkın plak, kaset, cd doldurdu. plağa okuduğu ilk şarkı şükrü tunar’ın "bir muhabbet kuşu" güfteli şarkısıdır. müren 1955’te, "manolyam" adlı şarkısıyla türkiye’de ilk kez verilen altın plak ödülünü kazandı.
zeki müren türkiye’de en çok konser veren ses sanatçısıdır. bir yılda yüz konser verdiği dönemler olmuştur. kendisine ’sanat güneşi’ ünvanı verilmiştir. yabancı ülkelerde de birçok konser vermiştir.
iki yüz dolayında şarkı besteledi. on yedi yaşındayken bestelediği "zehretme hayatı bana cânânım" mısrayla başlayan acemkürdi şarkı bestelediği ilk şarkıdır. "şimdi uzaklardasın gönül hicranla doldu" (süznâk), "manolyam" (kürdilihicazkâr), "bir demet yasemen" (nihavend), "gözlerinin içine başka hayal girmesin" (nihavend) güfteli şarkıları sık sık okunan, en sevilen şarkılarıdır. müren bu şarkıları plaklara da okudu.
zeki müren 1954’te beklenen şarkı adlı filmde sinema oyunculuğuna başladı. büyük bir ticari başarı kazanan bu filmden sonra şarkılarının çoğunu kendisinin bestelediği on sekiz filmde daha oynadı. 1955’te de arena tiyatrosu’nca sahneye koyulan çay ve sempati adlı oyunda da baş roldeki oyuncuydu. ayrıca bıldırcın yağmuru isimli bir şiir kitabı da vardır.
zeki müren kalp rahatsızlığı ve şeker hastalığı yüzünden 1980’den sonra sahne hayatından ve musikiden uzaklaştı. bodrum’daki evine kapandı, münzevi bir hayat yaşadı. 24 eylül 1996 çarşamba günü, trt izmir televizyonu’nda kendisi için düzenlenen tören sırasında geçirdiği kalp krizi sonucu hayata gözlerini yumdu. cenazesi görülmemiş bir halk kalabalığının katılmasıyla büyük bir törenle kaldırıldı. mezarı, doğum yeri olan bursa’da pınarbaşı mezarlığındadır.
vasiyetinde mirasının en büyük bölümünü mehmetcik vakfına bıraktı.
zeki müren bursa’da tamburi izzet gerçeker’den aldığı solfej ve usül dersleriyle musiki bilgileri öğrenmeye başladı. 1949’da, boğaziçi lisesi’nde okurken agopos efendi (sinema yönetmeni ve senaryo yazan arşavir alyanak’ın babası) ile udi kirkor’dan aldığı derslerle de musiki eğitimini sürdü. daha sonra, fasıl musikisini iyi bilen ve geniş bir repertuvarı olan şerif içli’den çeşitli eserler meşk etti; refik fersan’dan, sadi işılay’dan, kadri şençalar’dan yararlandı.
1950’de sınavla istanbul radyosu’na girdi. istanbul radyosunda 1951’de, canlı olarak yayımlanan bir programda ilk radyo konserini verdi; bu konseri çok beğenildi. bundan sonra türkiye radyolarında düzenli olarak okumaya başladı. radyo programları on beş yıl sürdü; bunların çoğu canlı yayın programlarıydı. müren bundan sonra kendini daha çok sahne ve plak çalışmalarına verdi. alışılmış kalıpları zorlayan elbiseleri ve sahne davranışı ile halkın ilgisini sürekli olarak üstünde tutmayı başardı.
zeki müren altı yüzü aşkın plak, kaset, cd doldurdu. plağa okuduğu ilk şarkı şükrü tunar’ın "bir muhabbet kuşu" güfteli şarkısıdır. müren 1955’te, "manolyam" adlı şarkısıyla türkiye’de ilk kez verilen altın plak ödülünü kazandı.
zeki müren türkiye’de en çok konser veren ses sanatçısıdır. bir yılda yüz konser verdiği dönemler olmuştur. kendisine ’sanat güneşi’ ünvanı verilmiştir. yabancı ülkelerde de birçok konser vermiştir.
iki yüz dolayında şarkı besteledi. on yedi yaşındayken bestelediği "zehretme hayatı bana cânânım" mısrayla başlayan acemkürdi şarkı bestelediği ilk şarkıdır. "şimdi uzaklardasın gönül hicranla doldu" (süznâk), "manolyam" (kürdilihicazkâr), "bir demet yasemen" (nihavend), "gözlerinin içine başka hayal girmesin" (nihavend) güfteli şarkıları sık sık okunan, en sevilen şarkılarıdır. müren bu şarkıları plaklara da okudu.
zeki müren 1954’te beklenen şarkı adlı filmde sinema oyunculuğuna başladı. büyük bir ticari başarı kazanan bu filmden sonra şarkılarının çoğunu kendisinin bestelediği on sekiz filmde daha oynadı. 1955’te de arena tiyatrosu’nca sahneye koyulan çay ve sempati adlı oyunda da baş roldeki oyuncuydu. ayrıca bıldırcın yağmuru isimli bir şiir kitabı da vardır.
zeki müren kalp rahatsızlığı ve şeker hastalığı yüzünden 1980’den sonra sahne hayatından ve musikiden uzaklaştı. bodrum’daki evine kapandı, münzevi bir hayat yaşadı. 24 eylül 1996 çarşamba günü, trt izmir televizyonu’nda kendisi için düzenlenen tören sırasında geçirdiği kalp krizi sonucu hayata gözlerini yumdu. cenazesi görülmemiş bir halk kalabalığının katılmasıyla büyük bir törenle kaldırıldı. mezarı, doğum yeri olan bursa’da pınarbaşı mezarlığındadır.
vasiyetinde mirasının en büyük bölümünü mehmetcik vakfına bıraktı.
muthis bir sanatciydi. (evet hemde sanatcinin alasi) kim ne derse desin bir daha onun gibi biri gelmeyecektir.
az sanatçı yetiştirebilen bir ülke için övünç kaynağı olan, yorumuyla, sesiyle, sanatıyla gelmiş geçmiş en büyük değerlerden biri.. hala özel hayatıyla ilgili yapılan ucuz espriler ise onun değil bizlerin utanç kaynağı olmalı..
pa$a lakapli sanatçimiz.
bursanın sanat güneşi.
türkiyede ender yetişen farklılağa sahip ve çağdaşlarından çok ötede olduğu konuşması sanatı ve sayılmayacak özelikleriyle aşikar türk müziğinin önemli isimlarinden biri
sesine hayran olunası tam bir the sun of art. tam bir rakı sofrası baş tacı ve tam bir paşa.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?