(bkz: yetenek sizsiniz türkiye)
yetenek sizsiniz
biraz önce tv8 kanalında yetenek sizsiniz programına takıldım bir kaç dakika. sahnede genç bir adam vardı. kulaklığı çıkartıp ne yapacak diye bakarken, adamın yamaç paraşütü "pilotu" olduğunu öğrendim. 7 yıldır bu işi yaptığını anlattı. sonra esprili olduğunu düşündüğü bir dille biraz tecrübelerinden bahsetti ve arkasındaki perdeye görüntüleri vermelerini istedi. bu arada anlatmaya da devam ediyordu; ben ingilizce bilmiyorum, bir tek bildiğim kelime var o da " olrayt " dilime güzel geldiği için öğrendim. bir kaç hafta önce de anlamını öğrendim... şeklinde başlayan konuşma ve o sırada arkadaki perdeye yansıyan görüntüde yamaçtan aşağı koşarken attığı " hurraaaa " şeklindeki çığlıklarla ürperdim. o sırada jüriden biri o müşteri nereli diye sordu, norveçli dedi sevgili pilotumuz...
daha fazla seyretmedim. gerek de yok zaten. gerekli tüm kurumları bulunan ama o kurumların içleri bomboş ülkemin nasıl da bir raptiye üzerindeki tabak gibi yalpalayarak ayakta kalmaya çalıştığını gördüm...
ülkenin en eski kurumlarından birisi olan sivil havacılık kurumuna bağlı sevgili müfettişlerimiz acaba bu paraşütle atlama / intihar firmalarını yeterince denetliyor mu diye soramadım bile kendime...
adam aleni olarak 7 senedir bu işi yaptığını, tek cümle yabancı dil konuşamadığını ama yabancıları yedeğine alıp paraşütle atladığını anlattı bir de üstüne video kaydını gösterdi... yani acil bir durumda, sadece kolonlarla kendisine bağlı olan o yabancıya hiç bir acil durum uyarısı yapamayacağını, o kişiye ne yapması ya da yapmaması gerektiğini anlatamayacağını, o kişinin önemli bir rahatsızlık ya da herhangi bir kriz geçirmesi durumunda zaten söylediklerini anlayamayacağı için sadece " hurraaaa" diye bağıracağını da anlamış olduk!!!
neden bu kadar uzun uzadıya anlattım bilmiyorum... yok biliyorum aslında; bir tv kanalının yöneticileri, karşılarına gelen yarışmacı adaylarıyla mülakat yapar diye düşünüyorum. oradan geçti, kimse ona senin mesleğinin gerekleri nelerdir diye sormamış olabilir. ancak programı kaydederken ya da kaydettikten sonra, o kanalda montajı yapandan tutun, reji odasındaki arkadaşlara, prodüksiyoncusuna kadar onlarca insan çalışıyor, üstlerinde de müdürleri, koordinatörleri, yardımcıları, asistanları, stajyerleri ve bir tanesi de bu adamın yaptığı kesinlikle yasa dışı olmalı, bunun böyle olmaması gerekiyor diyerek o kaydın yayınlanmaması gerektiğini söylememiş herhalde...
adam salondakilerin gözlerine bakarak " tek kelime biliyorum o da olrayt " dediğinde herkes güldü... bense ürperdim...
daha fazla seyretmedim. gerek de yok zaten. gerekli tüm kurumları bulunan ama o kurumların içleri bomboş ülkemin nasıl da bir raptiye üzerindeki tabak gibi yalpalayarak ayakta kalmaya çalıştığını gördüm...
ülkenin en eski kurumlarından birisi olan sivil havacılık kurumuna bağlı sevgili müfettişlerimiz acaba bu paraşütle atlama / intihar firmalarını yeterince denetliyor mu diye soramadım bile kendime...
adam aleni olarak 7 senedir bu işi yaptığını, tek cümle yabancı dil konuşamadığını ama yabancıları yedeğine alıp paraşütle atladığını anlattı bir de üstüne video kaydını gösterdi... yani acil bir durumda, sadece kolonlarla kendisine bağlı olan o yabancıya hiç bir acil durum uyarısı yapamayacağını, o kişiye ne yapması ya da yapmaması gerektiğini anlatamayacağını, o kişinin önemli bir rahatsızlık ya da herhangi bir kriz geçirmesi durumunda zaten söylediklerini anlayamayacağı için sadece " hurraaaa" diye bağıracağını da anlamış olduk!!!
neden bu kadar uzun uzadıya anlattım bilmiyorum... yok biliyorum aslında; bir tv kanalının yöneticileri, karşılarına gelen yarışmacı adaylarıyla mülakat yapar diye düşünüyorum. oradan geçti, kimse ona senin mesleğinin gerekleri nelerdir diye sormamış olabilir. ancak programı kaydederken ya da kaydettikten sonra, o kanalda montajı yapandan tutun, reji odasındaki arkadaşlara, prodüksiyoncusuna kadar onlarca insan çalışıyor, üstlerinde de müdürleri, koordinatörleri, yardımcıları, asistanları, stajyerleri ve bir tanesi de bu adamın yaptığı kesinlikle yasa dışı olmalı, bunun böyle olmaması gerekiyor diyerek o kaydın yayınlanmaması gerektiğini söylememiş herhalde...
adam salondakilerin gözlerine bakarak " tek kelime biliyorum o da olrayt " dediğinde herkes güldü... bense ürperdim...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?