1968 yapımı siyah-beyaz lütfi akad filmi. hüzünlü bir aşk hikâyesini anlatan film, özgün sinema diliyle, türk sinemasının klasiklerinden sayılmaktadır.
film, manav halille pavyon şarkıcısı sabihanın aşk öyküsünü doğal ve çarpıcı diyaloglarla anlatır. dönemin diğer türk filmlerine göre karakterler ve olaylar, gerçeğe daha yakındır. film, türkan şorayın 1958 de başladığı sinema hayatında 1967 yılında çevirdiği ana filmiyle aldığı ödülden sonraki ikinci büyük ödül aldığı filmdir ve oyuncunun gelecekte hem türk sinemasının en iyi oyuncularından biri, hem geniş hayran kitlesine sahip bir yıldız olacağının işaretlerini taşır.
filmin akılda kalıcı unsurlarından biri de, şükran ayın seslendirdiği şarkılardır. özellikle, finalde çalan sevemedim karagözlüm şarkısı, filmle özdeşleşmiştir.
önemli özelliklerinden biri güçlü diyalogları olan filmin kimi replikleri de klasikleşmiştir. bunların belki de en bilineni, sabihanın halile söylediği ve ilişkilerinin imkânsızlığını vurgulayan, "çok eskiden rastlaşacaktık." cümlesidir.
vesikalı yarim
sabiha halil’e çok eskiden rastlaşacaktık derken ağlamayan insan görmedim ben, tamam çok fazla insanla izlemedim bu filmi, tamam hadi iki kişiyle izledim ama üçümüz de ağladık, demek ki tez doğru, ispat, evet..
- sordun mu evli miymiş?
+ soramam..
- neden?
+ ya evet derse..
+ soramam..
- neden?
+ ya evet derse..
- sevmek de yetmiyormuş, çok eskiden rastlaşacaktık.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?