tarzanca bir ingilizce ve türkçe karışımı yurdum özentilerinin dili.
he bir de unutmadan ben bulmadım terimi.burdan gördüm: #201482
turkilizce
pop müziğin patlamasıyla ortaya yayılan tehlikeli gazlardan sadece biri ve belki de en tehlikelisi...
hazırlık sınıfındayken hocaya hocam ders finish mi? diye sormamın akabinde hocanın da this is türkilizce deme suretiyle terminolojime kazandırdığı sözcük.bugün en seçkin örneklerini tatil beldelerinde turist kız tavlamaya çalışan gençlerimizden görebiliriz.
mesela; look my ram, i am an anatolian child. when i put you sit.
kaynak: turkmetre.
kaynak: turkmetre.
(alman gazeteci)+what will you do,if saddam huseyin attacks turkey?
(turgut özal)-there are many weapons in him,but we are more stronger than him.
(turgut özal)-there are many weapons in him,but we are more stronger than him.
(bkz: deep not)
şöyle birşeydir;
sugar brother (şeker kardeşim),
be a young man for two minutes (iki dakka delikanlı ol). we put you in a man place, you become tempra (adam yerine koyduk hemen arkanız kalktı). no need to be artist (artizliğin lüzumu yok) we know that this work takes much money, too (bu işlerin çok para tuttuğunu biz de biliyoruz) no, why do you creating tension anymore, subtree (hayır da, daha ne diye gerginlik yaratıyorsun ki, dallama?) i eat all of you nobody understand (alayınızı yerim haberiniz olmaz) you not. understand the word, you eat the grass where i put you, (laftan anlamıyorsunuz, hala koyduum yerde otluyorsunuz) no drawings mrawings my brother ! (proje mroje yok kardeşim) you make 3 kurush work camel ( 3 kuruşluk işi deve yaptınız)
i understand we can not understand with you ( anlaşıldı biz sizinle anlaşamayacağız)
but, if you go with this head to arm , you take nah as diploma (ama siz bu kafayla giderseniz askere nah alırsınız teskere)
here that much ! (işte o kadar)
sugar brother (şeker kardeşim),
be a young man for two minutes (iki dakka delikanlı ol). we put you in a man place, you become tempra (adam yerine koyduk hemen arkanız kalktı). no need to be artist (artizliğin lüzumu yok) we know that this work takes much money, too (bu işlerin çok para tuttuğunu biz de biliyoruz) no, why do you creating tension anymore, subtree (hayır da, daha ne diye gerginlik yaratıyorsun ki, dallama?) i eat all of you nobody understand (alayınızı yerim haberiniz olmaz) you not. understand the word, you eat the grass where i put you, (laftan anlamıyorsunuz, hala koyduum yerde otluyorsunuz) no drawings mrawings my brother ! (proje mroje yok kardeşim) you make 3 kurush work camel ( 3 kuruşluk işi deve yaptınız)
i understand we can not understand with you ( anlaşıldı biz sizinle anlaşamayacağız)
but, if you go with this head to arm , you take nah as diploma (ama siz bu kafayla giderseniz askere nah alırsınız teskere)
here that much ! (işte o kadar)
(bkz: shake it up sekerim)
(bkz: spanglish)
bazen utanmadan kullandığım bir dildir ve örneklerle açıklamak gerekirse şöyle bir şeydir:
let it be health-sağlık olsun
inşgod-inşallah
let it be health-sağlık olsun
inşgod-inşallah
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?