gun itibariyle basima gelmis vaka. bilincaltimla kaynasmis sozlukte muthis yenilikler yapilmisti, editlerken abkz vs. kullanilabiliyordu, kendinin uyelik seysine bakma butonu vardi, herkes eglenceli dolu dolu yaziyordu.
(bkz: ruyalar gercek olsa)
rüyada sözlüğü görmek
gun boyu sozlukten cikamayip, bir seyler yazilmasa bile baskalarinin yazdiklari okunup oyalanildigi, kisacasi gun boyu sozluk goz onunden ayirilmadigi zaman yasanabilecek hadise..
sozluge asik olmak, sozluksuz yapamamak
pianin kalbi temizmis. kismen gerceklesmistir cunku. kendi nickimizin altinda kim butonu gorebilmekteyiz. devaminin gelecegi de aciktir.
(bkz: sozluk icin yapilan calismalar)
(bkz: sozluk icin yapilan calismalar)
sozlukte ruya gormekten iyidir zannimca.
sonuclari hangi sozlugu gordugunuz ile dogru orantilidir zira ingilizce-turkce sozlugu gorduyseniz guzeldir. kisa zamanda ingilizce ogreneceginize delalettir.
dun gece tecrube ettigim sey. yatmadan bes dakika once sozlukten cikinca boyle bir etki olusuyor sanirim. ruyamda kimse artik okur degildi, her sey yine eskisi gibiydi. evet, guzel bir ruyaydi.
(bkz: ruyalar tersine cikarmis)
(bkz: ruyalar gercek olsa)
(bkz: ruyalar tersine cikarmis)
(bkz: ruyalar gercek olsa)
bilgi sozlugun son servisi.ben ugra$amam sacma sapan ruyalarla,sozluk istiyom ben ruyamda diyenler icin ideal.yatmadan once uc kulfu bi elham oku,ruya yaz,2004 e gonder,sozluk ruyana gelsin.yalniz $imdilik sadece okuyabiliyorsunuz,kisa surede entry girme konusu da gundeme alinacaktir.
ruyada sozlugu gormek hayirdir, bes vakitte size bir editorluk mu deseem, gammazlik mi deseem, boyle yuksek bir terfi gelecek demektir.
ruyada houstonu gormek cok yakinda beklediginiz bi haber alacaksiniz demektir.
ruyada bkz vermek ise resmen kiciniz acik yatmissiniz demektir.
ruyada houstonu gormek cok yakinda beklediginiz bi haber alacaksiniz demektir.
ruyada bkz vermek ise resmen kiciniz acik yatmissiniz demektir.
cus.
sözlükte rüya görmekten iyidir dedirten cümle
sözlükle fazla haşır neşir olmaktan kaynaklanan akıl sağlığının kaybının işareti olan durum.
bütün gece girilen entrylerden sonra bir yerde rüyalarda da bazı şeyleri sürekli entry tadında yapma olayı çıkabiliyor. rüyanızda bardak görünce birden sözlük moduna girip; "bardak sıvı içecekleri içmek için yapılan kapa denir." diyebiliyorsunuz, kısacası kendinizin de bir yerde sözlük haline geldiğini anlayıp her şeyi açıklama ihtiyacı gibi bir durumlar karşılışıyorsunuz rüyanızda. (bkz: bilgi sözlük sen nelere kadirsin)
kalkıp yazmak.
uykulu uykulu ağzının payını almak.
uykulu uykulu ağzının payını almak.
rüyam da aksakallı bilgici gördüm bana güzel entryler söyledi. onları yazıcam.
ben de görmüştüm ben de,kuran çarpsın ki...
ben size anlatmak ....
sözlük dedikleri şey bir binaydı böyle ,üzerinde kocaman puntolarla bilgi sözlük yazıyordu...aynen böyle.
apartman girişinde independence bodyguardlık yapıyordu...spoiled da sekreter gibi bir şeydi sanırım...
neyse içeri girdim.
-’’ merhaba’’ dedi independence. ’’hoşgeldin’’ ,’’yalnız biz buralarda yabancıları sevmeyiz pek’’ diyordu bana..
’’hayır’’ dedim,’’olamaz’’, ben ki birbirinden güzel 10 entry yazmıştım,kabul etmiştin sen de...şimdi nasıl dersin ki ben bir yabancıyım, hemencik olamaz diye’’bu bir rüya mı yoksa diyordum’’...
-’’wuahahhaaa ’’’diye kahkaha attı independence zalim zalim...’’biz buna sözlükte ayar vermek diyoruz dedi,şakaydı yani...
sevindim,girdim içeri.baktım hoş bir tebbesümle karşıladı beni spoiled .elinde de bir akrep,sanki de evcilleştirmiş onu...(akrep burcuydu nasıl olsa,aklımda kalmış bi şekilde)...
-’’hoşgeldin’’ dedi ’’bak bunlar da senin arkadaşların dedi’.
baktım tüm bilgiçler oturmuş masada,
emrahla beraber sohbetleşiyorlar.emrah’ın anasını aradı gözlerim hemen...yoktu...
neyse geçtim bir tabure de ben aldım, aralarına girdim hemencik...
muhabbete başlamadan önce sol tarafta tuhaf bir makinayla inatlaşan bir bilgiç gözüme çarptı...ilgimi çekti yaklaştım yanına...’’aman allahım’’ o da ne’’ bu bir seri eksi oy verme makinasıydı’’.ve hapsedilmişti bu bilgiç zincirlerle makinaya..ağzından salyalar akıyordu böyle yeşil yeşil,tırnakları kıskaçlı,konuşamıyordu böyle,canavar gibi bir şeydi sanki...sordum bilgiçlere’’ bu neden konuşamıyor dedim:’’
-’’o konuşamaz dediler’’,dilinin ermediği vakitler o cihazla avutur kendini’’.
çıktım ikinci bir kata ki burnumun direği sızladı birden...sanırsınız ki tüm köpek leşleri yayılmış etrafa...o denli berbat bir koku...
evet çöplüktü burası..lanetlenmiş ne kadar entry,anket varsa her biri boy boy kağıtlara yazılmış, atılmıştı oraya buraya siyah siyah...
irkildim,korktum,tüylerim ürperdi...
deliler gibi attım kendimi bir üst kata...az bir şey soluklanayım dedim...
bina yavaş yavaş bir otele dönüşüyordu sanki gözlerimde ...tek tek odalar vardı içinde...her kapının üzerinde de o odada yaşayan bilgiçlerin isimleri duruyordu...
girdim birine...hokus pokus demeden açılmıştı zaten kapı kendi kendine...’’bi bakiyim dedim,kimler var kimler yok diye...
- hiç bir kimse yoktu odada...girdim,diğer odaya da baktım gene kimse yok.tüm odaları karış karış araştırdım yok,yok,yok, kimsecikler yok...(doğru ya onlar ilk katta kendi kendilerine eğleniyorlardı.****)korkmaya başladım gene...
yalnızlıktan ürpermeye başladı tüylerim bir ses geldi dışarıdan hemen,tüm bina sarsıldı büyük bir gürültüyle.koştum pencereye baktım,ne oluyor diye... karşımda nazlı nazlı uçan adeta bir kelebeği andıran beyaz bir uçak vardı,üzerinde de ’’bsa’’yazıyordu.ve uçağın penceresinde bir bilgiç el sallıyordu bana(bilgi sözlük airlines diye açılımını yaptım hemen kafamda)demek buymuş o dedikleri...anladım.
independence aşağıda bir bilgiçi o kaslı elleriyle apar topar dışarı çıkarıyordu bu arada...
bu katta daha önce görmediğim bir şey vardı ama...asansör benzeri bir şeydi böyle.içine attım kendimi hemen oracıkta.kabus yeterince uzun sürmüştü zaten...buradan bir an evvel çıkmalıydım.
ancak ne var ki bu asansör de çalışmıyordu bir türlü.üzerinde de çeşitli butonlar vardı:bugün,dün,bir gün,faq,istatistikler,mp3 diye...bastım hepsine birden,olmadı....,sıra sıra denedim hepsini,çalışmıyordu bir türlü lanet olasıca asansör.
üst kattan korkunç sesler gelmeye başladı ki en köşede kır diye bir buton yanıp sönmeye başladı yeşil yeşil...bastım hemencik üstüne,anında ışınlandım dışarıya .
bitirmiştim kabusumu...kurtulmuştum en sonunda...
uyandıktan sonra kırarım bu sözlüğü diye anlamlandırdım beni kurtaran butonu...
edit:söz konusu entry ithilden esinlenmiştir....
edit2:en başta kuran çarpsın ki demiştim,şimdi de tövbe tövbe diyorum...
ben size anlatmak ....
sözlük dedikleri şey bir binaydı böyle ,üzerinde kocaman puntolarla bilgi sözlük yazıyordu...aynen böyle.
apartman girişinde independence bodyguardlık yapıyordu...spoiled da sekreter gibi bir şeydi sanırım...
neyse içeri girdim.
-’’ merhaba’’ dedi independence. ’’hoşgeldin’’ ,’’yalnız biz buralarda yabancıları sevmeyiz pek’’ diyordu bana..
’’hayır’’ dedim,’’olamaz’’, ben ki birbirinden güzel 10 entry yazmıştım,kabul etmiştin sen de...şimdi nasıl dersin ki ben bir yabancıyım, hemencik olamaz diye’’bu bir rüya mı yoksa diyordum’’...
-’’wuahahhaaa ’’’diye kahkaha attı independence zalim zalim...’’biz buna sözlükte ayar vermek diyoruz dedi,şakaydı yani...
sevindim,girdim içeri.baktım hoş bir tebbesümle karşıladı beni spoiled .elinde de bir akrep,sanki de evcilleştirmiş onu...(akrep burcuydu nasıl olsa,aklımda kalmış bi şekilde)...
-’’hoşgeldin’’ dedi ’’bak bunlar da senin arkadaşların dedi’.
baktım tüm bilgiçler oturmuş masada,
emrahla beraber sohbetleşiyorlar.emrah’ın anasını aradı gözlerim hemen...yoktu...
neyse geçtim bir tabure de ben aldım, aralarına girdim hemencik...
muhabbete başlamadan önce sol tarafta tuhaf bir makinayla inatlaşan bir bilgiç gözüme çarptı...ilgimi çekti yaklaştım yanına...’’aman allahım’’ o da ne’’ bu bir seri eksi oy verme makinasıydı’’.ve hapsedilmişti bu bilgiç zincirlerle makinaya..ağzından salyalar akıyordu böyle yeşil yeşil,tırnakları kıskaçlı,konuşamıyordu böyle,canavar gibi bir şeydi sanki...sordum bilgiçlere’’ bu neden konuşamıyor dedim:’’
-’’o konuşamaz dediler’’,dilinin ermediği vakitler o cihazla avutur kendini’’.
çıktım ikinci bir kata ki burnumun direği sızladı birden...sanırsınız ki tüm köpek leşleri yayılmış etrafa...o denli berbat bir koku...
evet çöplüktü burası..lanetlenmiş ne kadar entry,anket varsa her biri boy boy kağıtlara yazılmış, atılmıştı oraya buraya siyah siyah...
irkildim,korktum,tüylerim ürperdi...
deliler gibi attım kendimi bir üst kata...az bir şey soluklanayım dedim...
bina yavaş yavaş bir otele dönüşüyordu sanki gözlerimde ...tek tek odalar vardı içinde...her kapının üzerinde de o odada yaşayan bilgiçlerin isimleri duruyordu...
girdim birine...hokus pokus demeden açılmıştı zaten kapı kendi kendine...’’bi bakiyim dedim,kimler var kimler yok diye...
- hiç bir kimse yoktu odada...girdim,diğer odaya da baktım gene kimse yok.tüm odaları karış karış araştırdım yok,yok,yok, kimsecikler yok...(doğru ya onlar ilk katta kendi kendilerine eğleniyorlardı.****)korkmaya başladım gene...
yalnızlıktan ürpermeye başladı tüylerim bir ses geldi dışarıdan hemen,tüm bina sarsıldı büyük bir gürültüyle.koştum pencereye baktım,ne oluyor diye... karşımda nazlı nazlı uçan adeta bir kelebeği andıran beyaz bir uçak vardı,üzerinde de ’’bsa’’yazıyordu.ve uçağın penceresinde bir bilgiç el sallıyordu bana(bilgi sözlük airlines diye açılımını yaptım hemen kafamda)demek buymuş o dedikleri...anladım.
independence aşağıda bir bilgiçi o kaslı elleriyle apar topar dışarı çıkarıyordu bu arada...
bu katta daha önce görmediğim bir şey vardı ama...asansör benzeri bir şeydi böyle.içine attım kendimi hemen oracıkta.kabus yeterince uzun sürmüştü zaten...buradan bir an evvel çıkmalıydım.
ancak ne var ki bu asansör de çalışmıyordu bir türlü.üzerinde de çeşitli butonlar vardı:bugün,dün,bir gün,faq,istatistikler,mp3 diye...bastım hepsine birden,olmadı....,sıra sıra denedim hepsini,çalışmıyordu bir türlü lanet olasıca asansör.
üst kattan korkunç sesler gelmeye başladı ki en köşede kır diye bir buton yanıp sönmeye başladı yeşil yeşil...bastım hemencik üstüne,anında ışınlandım dışarıya .
bitirmiştim kabusumu...kurtulmuştum en sonunda...
uyandıktan sonra kırarım bu sözlüğü diye anlamlandırdım beni kurtaran butonu...
edit:söz konusu entry ithilden esinlenmiştir....
edit2:en başta kuran çarpsın ki demiştim,şimdi de tövbe tövbe diyorum...
içimdeki sozluk askı bambaska
sen buyuk yazarlarınla cok yasa
dıye yenı besteler gunlememıze yol acacak durumdur.
sen buyuk yazarlarınla cok yasa
dıye yenı besteler gunlememıze yol acacak durumdur.
ruyada gul gibi entrynin kayboldugunu gormek, deli danalar gibi saga sola kosturup entryi aramak. -entryim, entryim nerdesin ses ver kurban oliyim. diye bagirmak, akabinde houstonda solugu alip
-cope bile baktim nerde su numarali entryim, lutfen yardimci olun seklinde yalvarmak sonrasinda, houstonun yanan isigini kiyamet alarmi gibi algilayip acmaya korkmak;
- gitti caanim entry ben simdi onu nerelerde bulayim. diyerek aglayarak, ter icinde uyanmak. akabinde kocanin;
-hanim, inanmam boyle seylere ben, ama bir hocaya mi gitsek, seni bir okutup ufletsek, kafanin ustunde sozluk cevirttirsek iyi olacak galiba. seklindeki, cozumsel olmayan sacmalamalarina katlanmak.
-cope bile baktim nerde su numarali entryim, lutfen yardimci olun seklinde yalvarmak sonrasinda, houstonun yanan isigini kiyamet alarmi gibi algilayip acmaya korkmak;
- gitti caanim entry ben simdi onu nerelerde bulayim. diyerek aglayarak, ter icinde uyanmak. akabinde kocanin;
-hanim, inanmam boyle seylere ben, ama bir hocaya mi gitsek, seni bir okutup ufletsek, kafanin ustunde sozluk cevirttirsek iyi olacak galiba. seklindeki, cozumsel olmayan sacmalamalarina katlanmak.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?