orhan eskiköy ve özgür doğanın yönettiği yerli film.
iki dil bir bavul
şu anda vizyonda olan film. ve daha çok bi belgesel tadında. yani sinema açısından da çok başarılı diyemem çünkü oldukça amatör bi çekim mevcut. ayrıca öğretmen de emre aydın.
---spoiler---
filmin, oldukça doğal ve gerçekçi olduğu aşikar. yani tüm yaşananları tüm şeffaflığıyla görüyorsunuz ve gerçekliğinden bir gram şüphe duymuyorsunuz. hem doğu görevindeki yeni bir öğretmenin açısından, hem türkçe bile bilmeyen öğrenciler açısından hem de umutlarını o öğretmene bağlamış aileler açısından hissettiklerini anlayabiliyorsunuz.
ve eğer izleyenler varsa bilirler; tüm öğrenciler içinde en çok göze çarpan ve adı geçen zülküf. çocuk türkçe bilmiyor, dolayısıyla öğretmenle ilginç diyaloglar yaşanıyor. türkçe bilmediği için çoğu kez söylenenlere şirin mi şirin bir suratla saf saf bakıyor. ama şunu belirtmeliyim ki o saflığı ve duruluğunun yanına şirin hareketleri de eklenince sinemada perdeye koşup çocuğu mıncırasım geldi. zaten sürekli el çırpmamdan ve ’ayy cınımmm mışnımmışnşşı’ tarzı sesler çıkarmamdan rahatsız olmuş diğer sinema seyircileri bu durumu hiç de hoş karşılamaz düşüncesiyle vazgeçtim. velhasıl gidip izlenebilir. bakın kesin gidin demiyorum ama izleyebilirsiniz. en azından zülküf için değer...
---spoiler---
edit: halt etmişim, film ödüller falan almış. herşeye rağmen çekimler konusunda söylediklerimin arkadındayım. zaten konu ve işlenişe laf edilmez, etmedik de.
---spoiler---
filmin, oldukça doğal ve gerçekçi olduğu aşikar. yani tüm yaşananları tüm şeffaflığıyla görüyorsunuz ve gerçekliğinden bir gram şüphe duymuyorsunuz. hem doğu görevindeki yeni bir öğretmenin açısından, hem türkçe bile bilmeyen öğrenciler açısından hem de umutlarını o öğretmene bağlamış aileler açısından hissettiklerini anlayabiliyorsunuz.
ve eğer izleyenler varsa bilirler; tüm öğrenciler içinde en çok göze çarpan ve adı geçen zülküf. çocuk türkçe bilmiyor, dolayısıyla öğretmenle ilginç diyaloglar yaşanıyor. türkçe bilmediği için çoğu kez söylenenlere şirin mi şirin bir suratla saf saf bakıyor. ama şunu belirtmeliyim ki o saflığı ve duruluğunun yanına şirin hareketleri de eklenince sinemada perdeye koşup çocuğu mıncırasım geldi. zaten sürekli el çırpmamdan ve ’ayy cınımmm mışnımmışnşşı’ tarzı sesler çıkarmamdan rahatsız olmuş diğer sinema seyircileri bu durumu hiç de hoş karşılamaz düşüncesiyle vazgeçtim. velhasıl gidip izlenebilir. bakın kesin gidin demiyorum ama izleyebilirsiniz. en azından zülküf için değer...
---spoiler---
edit: halt etmişim, film ödüller falan almış. herşeye rağmen çekimler konusunda söylediklerimin arkadındayım. zaten konu ve işlenişe laf edilmez, etmedik de.
film gibi olmayan filmdir.belirli bir kurgusu yok.izlerken sanki film izliyormuş gibi değil de doğudaki insanların yaşantısından bir kesiti dikizliyormuşunuz gibi hissediyorsunuz.zaten filmin çekimindeki amatörlük,oyuncuların köyün çocukları olması... her şeyi çok gerçekçi yapıyor.velhasıl kötü film olmamış.
edit:film değil belgeselmiş.kurgusu olmamasının makul bir sebebi de ortaya çıkmış oluyor böylece.
edit:film değil belgeselmiş.kurgusu olmamasının makul bir sebebi de ortaya çıkmış oluyor böylece.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?