efsanevi menejerlik oyunu.ilk olarak 1992/1993 sezonu ingiltere ligiyle baslayan seruven yillar ilerledikce ilk basta data olarak,sonra da oyun ekrani olarak bir dunya gelisme gosterdi.text sistemli mac anlatimi ile ilk basta itici gozuksede zamanla oynayan insanlarin nerdeyse hepsinde bagimlilik yapmistir.takvimler 2003’u gosterdiginde ortaklar(sigames-eidos) bir devrim yapip text ekranini kaldirarak 2 boyutlu gorsellige gecmistir.ama bu gecis kesinlikle cok sert tepkilerle karsilasmistir.oyun motorundaki yavaslama ve daha bircok sorun kullanicilari yeni cm’den sogukmustur.gun itibariyle sigames ile yollarini ayiran eidos bu efsanevi oyunun 5. versiyonunu cikartmaya hazirlanmaktadir.hayirlisi olsun dioruz..
ayryntyly bilgi için;
http://www.championship.manager.co.uk
championship manager
(bkz: championship manager 5)
bir donem zamanimin buyuk bir kismini alan,u?runa siteler yapty?ym super oyun.cm2,cm3,ozellikle cm0102 cok guzeldir ancak cm4 ile birlikte oyun tum ruhunu kaybetmistir.
halen cm 01/02 oynayan ve digerlerini de denemis biri olarak en iyisinin 01/02 oldugunu paylastigim oyundur.
eskiden bu oyunun hayatimdaki yeri bambaskaydi.taki cm4 cikana kadar.cm4 un karisik menusu yuzunden yillarin bu harika menejerlik oyunu neredeyse tum cazibesini kaybetti.
tarihin en super bilgisayar oyunu... insani bir bagimli haline getiriyor ve bir sgure sonra ondan baska birsey dusunemez oluyorsunuz.bilgisayar basinda 6-7 saat geciriyorsunuz ama 10 dk olmus gibi geliyor.
cm 01/02 ye kadar tadindan yenmeyecek kadar tatli sonraki serilerde formatin degismesiyle fanlarini hayal kirikligina ugratmis oyun
hep menajer ekliyerek bisey yapiyoruz..mersin idman yurdunun hep acilarin takimi oldgu bi oyun
tacini football managere kaptirmis futbol oyunlari camiasinin eski krali.
oynayanlarda hastalik halinde gorulen, acayip sevdigim oyun.
eski tadini vermeyen oyun. cm fanatikleri hala daha cm3 serisini oynamakta. cm3 bu konuda efsanedir yerini hic bi menejerlik oyunu tutamadi, tutacak gibide gorunmuyor acikcasi.
oynamaya basladigim zaman bir kac hafta kafayi kirmadan basindan kalkamayip butun sosyal hayattan koptugum icin acmaya korktugum oyun.kendisi bana oyun oynama,takim yonetme ve idare etme yontemlerinin hepsini zevkle vermektedir..
cm5 ile herkesi hayal kirikligina ugratan oyun.
universiteyi 2.senemde kazanmamin baslica nedenidir bu oyun..daha ne olsun.
(bkz: bagimlilik yaratan oyunlar)
(bkz: bagimlilik yaratan oyunlar)
<bkz cm >
oyuna dalınca hiç bir şey aklınıza gelmez ya bu oyunda herşey planlıdır
bu bambaska bir olgu. bir yasam bicimi. sadece genel duruma bakipta oyun basinda kac saat gecirdigini görmek bile muazzam bir cm hazzi veriyor insana. monitörden akip giden yazilara disardan bakip "bu mu simdi oyun sen buna mi seviniyorsun" diyenlerin arasinda uzun yillar büyük bir keyifle oynadim. kücük bir esigi var oyunun. bakip "bu ne lan böyle" dediginiz andan sonra biraz daha oynamaya devam ederseniz basindan kalkamayacaginiz cm dünyasina girmis olursunuz. tek tedavisi oynamak. ancak zamanla birakiliyor bu oyun.
futbolculardan dm, aml, fc, sc diye hitap etmek.
mac seyrederken her calimda "vay be infulancesi cm de bu kadar iyi degil" , "her kafada adamda ne heading vermis" be diye ortamin disinda cümleler kurmak. halisahada "sana long shot veriyorum, ben run with ball oyniycam" gibi cümleleri sarfetmek bulunmak. stadyumda mac seyrederken toptan cok, topsuz alandaki futbolcularin hareketlerini izleyip, off the balla bak be 20 verilir demek.
insanlarin duymadigi takimlar ve bunlarin duyulmamis futbolculari hakkinda istatistikel bilgi sahibi olmak. gelecegin yildizlarini ilhan cavcav vb. den daha iyi bilmek ve bunlar medyada cikinca magrur bir edayla "bu benim sol acigim, 5 yildir oynatiyorum, favoried personelinde adim yaziyor" demek. gözlerinizin her kapandiginda sanki yazılar geçiyormuş gibi olmasi. rüyada taktik, training, genc yetenek vb. görüp bunlari hayra yormak. büyük maclarda monitore bakip futbolcunun istatistiklerine doğru "bak aslanim, bu cok önemli bir mac, senden performansinin doruk noktasinda oynamani istiyorum" diyerek bunun futbolcuyu etkileyecegini dusunmek. futbolcu satmakla evi terketmenin ayni zorlukta olmasi. cevrenizdeki insanlari shortliste eklemek. kaldirimda ilerlerken önünüzde yürüyen dört kisiye icinizden "helal olsun be, bunca yildir cm oynarim böyle zonal marking görmedim" demek. kaldirimda yürürken sürekli önünüze cikan, size yol vermeyen sahsiyetin man markinginin 20 olduğunu düsünmek. ertem sener in bu gün chelsea sahaya her zamankinden farkli bir taktikle cikiyor, defansin önünde 2 defansif orta saha ve ceza sahasina yakin iki kanat oyuncusu görüyorum seklindeki sunumuna "vay mourinho vay taktigimi calmis" demek. korner atislarinda pozisyondan ziyade kimin nerde durduguna dikkat etmek. neredeyse bütün futbolcularin ön adlarini bilmek ve "aaa matias delgado" diyenlere gönül rahatlığıyla "hayır o cesar delgado" diyebilmek.
u19 turnuvalarindaki bir sürü genç yeteneğe adiyla değilde fiyati ve mevkisiyle hitap etmek. televizyonda mac seyrederken gol kaçıran forvete "yuhh bea senin finishingini 18 yapan database basliycam simdi" demek. "gördün mü zlatan ibrahimovici havada ters takla atip topuğuyla gol atti, sansa bak" diyenlere "olur böyle şeyler adamın flair 20" diye cevap vermek. derste konusunca öğretmeni "siz ortadaki üclü" bagirtisina suursuzca "hayir hocam biz defans bloguyuz" diye cevap vermek. yakin arkadaslariniza; diablo taktigi ve üst düzey takimla bir sezonda her bir forvetine 90 gol attirinca oyuna kiyamayarak arkadasiniza "ulan sictin güzelim oyunun icine" diye bagirmak.
inanilmaz paralar döküp aldiginiz futbolcunun kotü performansi sonucu elinizde patlamasiyla hayata küsmek ve daha sonra ayni futbolcuyu daha fazla paraya satinca da loto ikramiyesi bulmuş kadar sevinerek duygularinizin yipranmasi. rakip takimlardaki iki kanat oyuncusunu mac baslar baslamaz otomatikman compare edip speed kirmizi 4, power -, decision kirmizi 2, gibi yorumlar yapmak. seyrettiginiz her macta mutlaka man of the match secmek. "ben olsam" yada "bu takimi bana verseler" diye baslayan, bitmeyen futbol yorumlari. bunlarin hepsi ve daha fazlasi championship manager insaninin hayatinin gidishatinda gayet normal hareketlerdir. sosyal yasamin gereklerinden uzaklasmak o kadar dogal ki yazmiyacaktim neredeyse.
cm nin gercek futbol dünyasina paralel giden kendi dünyasi icinde zaman gecirmek tabiki futbolu seven insanlar icin bulunmaz keyif.
totti, ronaldo, cassano, santa cruz, robben, adriano, milan baros gibi yeteneklerin henüz 16-17 yaslarindayken cm serilerinde gelecek vaad eden oyuncular listesinde olmasi tesadüf degil. her ülkenin, her bölgenin takimlarini tek tek takip edip oyunculari hakkinda gercek yorumlari yapan, birbirine bagli alt gruplardan olusan cok genis bir gözlemci ordusu var. tabi her genc yetenek büyük futbolcu olacak garantisi olmadigindan, adi bile duyulmayan futbolcular cm de yildiz da olabilirler.
03/04 serisine kadar olan cm sürümlerini ortak cikartan firmalar eidos ve sigagames ayrildiginda isim hakki eidosta oldugu icin eski database e sahip olacak oyun championship manager adiyla cikamadi. eski oyun motoru ve database i elinde bulunduran sigagames, cm nin devami olan yeni oyunu football manager adiyla cikardi.
championship manager adiyla cm5 den sonra cikan managerlik serileri tamamen yeni bastan ve beautiful game tarafindan yapildi. bu yüzden eski cm serisinin devami olan oyun, football manager serisidir.
(bkz: continue game)
futbolculardan dm, aml, fc, sc diye hitap etmek.
mac seyrederken her calimda "vay be infulancesi cm de bu kadar iyi degil" , "her kafada adamda ne heading vermis" be diye ortamin disinda cümleler kurmak. halisahada "sana long shot veriyorum, ben run with ball oyniycam" gibi cümleleri sarfetmek bulunmak. stadyumda mac seyrederken toptan cok, topsuz alandaki futbolcularin hareketlerini izleyip, off the balla bak be 20 verilir demek.
insanlarin duymadigi takimlar ve bunlarin duyulmamis futbolculari hakkinda istatistikel bilgi sahibi olmak. gelecegin yildizlarini ilhan cavcav vb. den daha iyi bilmek ve bunlar medyada cikinca magrur bir edayla "bu benim sol acigim, 5 yildir oynatiyorum, favoried personelinde adim yaziyor" demek. gözlerinizin her kapandiginda sanki yazılar geçiyormuş gibi olmasi. rüyada taktik, training, genc yetenek vb. görüp bunlari hayra yormak. büyük maclarda monitore bakip futbolcunun istatistiklerine doğru "bak aslanim, bu cok önemli bir mac, senden performansinin doruk noktasinda oynamani istiyorum" diyerek bunun futbolcuyu etkileyecegini dusunmek. futbolcu satmakla evi terketmenin ayni zorlukta olmasi. cevrenizdeki insanlari shortliste eklemek. kaldirimda ilerlerken önünüzde yürüyen dört kisiye icinizden "helal olsun be, bunca yildir cm oynarim böyle zonal marking görmedim" demek. kaldirimda yürürken sürekli önünüze cikan, size yol vermeyen sahsiyetin man markinginin 20 olduğunu düsünmek. ertem sener in bu gün chelsea sahaya her zamankinden farkli bir taktikle cikiyor, defansin önünde 2 defansif orta saha ve ceza sahasina yakin iki kanat oyuncusu görüyorum seklindeki sunumuna "vay mourinho vay taktigimi calmis" demek. korner atislarinda pozisyondan ziyade kimin nerde durduguna dikkat etmek. neredeyse bütün futbolcularin ön adlarini bilmek ve "aaa matias delgado" diyenlere gönül rahatlığıyla "hayır o cesar delgado" diyebilmek.
u19 turnuvalarindaki bir sürü genç yeteneğe adiyla değilde fiyati ve mevkisiyle hitap etmek. televizyonda mac seyrederken gol kaçıran forvete "yuhh bea senin finishingini 18 yapan database basliycam simdi" demek. "gördün mü zlatan ibrahimovici havada ters takla atip topuğuyla gol atti, sansa bak" diyenlere "olur böyle şeyler adamın flair 20" diye cevap vermek. derste konusunca öğretmeni "siz ortadaki üclü" bagirtisina suursuzca "hayir hocam biz defans bloguyuz" diye cevap vermek. yakin arkadaslariniza; diablo taktigi ve üst düzey takimla bir sezonda her bir forvetine 90 gol attirinca oyuna kiyamayarak arkadasiniza "ulan sictin güzelim oyunun icine" diye bagirmak.
inanilmaz paralar döküp aldiginiz futbolcunun kotü performansi sonucu elinizde patlamasiyla hayata küsmek ve daha sonra ayni futbolcuyu daha fazla paraya satinca da loto ikramiyesi bulmuş kadar sevinerek duygularinizin yipranmasi. rakip takimlardaki iki kanat oyuncusunu mac baslar baslamaz otomatikman compare edip speed kirmizi 4, power -, decision kirmizi 2, gibi yorumlar yapmak. seyrettiginiz her macta mutlaka man of the match secmek. "ben olsam" yada "bu takimi bana verseler" diye baslayan, bitmeyen futbol yorumlari. bunlarin hepsi ve daha fazlasi championship manager insaninin hayatinin gidishatinda gayet normal hareketlerdir. sosyal yasamin gereklerinden uzaklasmak o kadar dogal ki yazmiyacaktim neredeyse.
cm nin gercek futbol dünyasina paralel giden kendi dünyasi icinde zaman gecirmek tabiki futbolu seven insanlar icin bulunmaz keyif.
totti, ronaldo, cassano, santa cruz, robben, adriano, milan baros gibi yeteneklerin henüz 16-17 yaslarindayken cm serilerinde gelecek vaad eden oyuncular listesinde olmasi tesadüf degil. her ülkenin, her bölgenin takimlarini tek tek takip edip oyunculari hakkinda gercek yorumlari yapan, birbirine bagli alt gruplardan olusan cok genis bir gözlemci ordusu var. tabi her genc yetenek büyük futbolcu olacak garantisi olmadigindan, adi bile duyulmayan futbolcular cm de yildiz da olabilirler.
03/04 serisine kadar olan cm sürümlerini ortak cikartan firmalar eidos ve sigagames ayrildiginda isim hakki eidosta oldugu icin eski database e sahip olacak oyun championship manager adiyla cikamadi. eski oyun motoru ve database i elinde bulunduran sigagames, cm nin devami olan yeni oyunu football manager adiyla cikardi.
championship manager adiyla cm5 den sonra cikan managerlik serileri tamamen yeni bastan ve beautiful game tarafindan yapildi. bu yüzden eski cm serisinin devami olan oyun, football manager serisidir.
(bkz: continue game)
eğer oyunun 3-4 aşığı tarafından farklı bilgisayarlarda oynanıyosa çok tehlikelidir.
oyun hiç kimseye farkettimeden oynayanların hayatlarını çalar. onları aç susuz bırakabilir. eğer öğrenciyseniz. sene sonunda ne kadar başarılı bi cm ci olduunuzu karnenizden öğrenebilirsiniz. eğer grupta cm ye karşı biri varsa onu öldürün! çünkü öldürmezseniz sizi mutlaka öldürecektir...
oyun hiç kimseye farkettimeden oynayanların hayatlarını çalar. onları aç susuz bırakabilir. eğer öğrenciyseniz. sene sonunda ne kadar başarılı bi cm ci olduunuzu karnenizden öğrenebilirsiniz. eğer grupta cm ye karşı biri varsa onu öldürün! çünkü öldürmezseniz sizi mutlaka öldürecektir...
günde sekiz saate çıkan cm oynama bağımlılığını dizginlemiş olsam da hala büyük bir tutkuyla oynadığım oyundur.lakin nedendir bilinmez bana hala en fazla zevk veren serisi cm 97dir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?