turkiye’nin ilk vakif universitesi olup daha sonra acilan vakif universiteleri yuzunden eski prestijini havasini kaybetse de egitim bakimindan en iyilerinden biridir...
bilkent üniversitesi
ilk ozel universitelerden olup , tiki ve ciks akimini baslatmistir
sicak, sevimli, kozmopolit, demokratik ve de kastirici egitim, ogretim ve irfan yuvasi :)
askimin mezun oldugu super okul, tikileri ile unludur.
bilkent holding ve bunyesinde bulunan sirketleriyle (tepe grubu, dilek grubu, meteksan grubu, bilintur catering centre) gecim saglayan, kurucusu ihsan dogramaci olan ve 1986 da tam olarak faaliyete gecmis universitedir.
hayatimda kizlarin fotokopi makinasindan cikmis gibi giyindiklerini gordugum tek universitedir. bir sidik yari$i soz konusudur. "ay$e i$emi$ ben de micayim" mantalitesi vardir hatunlarin genelinde. ama istisnalar da yok degildir. sevdigim bilkentli hatunlar vardir..
hatunlari ile degil egitimi ile adindan bahsettirmeyi ancak akademik ortamlarda basaran, dunyaca unlu hocalarinin resimleri kutuphanesinde sergilenen, kutuphanesi turkiye’nin milli kutuphaneden sonra en buyuk kutuphanesi olan, kendine ait ufak uyducugu ile download ve upload da insani cilgina ceviren, yurtlarindaki ucretsiz ve bu denli hizli internet baglantisi ile baska hic bir universitede bulunmayan bir seye sahip olan, tuvaletleri her zaman temiz olan, uc bes tane zibidi sebebiyle onbinden fazla insanin okudugu bir yer oldugu ve her yerde onlardan bulundugu unutulmamasi gereken, ayni zamanda dunya uzerinde iki ferrarinin carpistigi tek yer oldugu soylenen okulum.
bayan ogrencilerin onceden randevu alarak sabahin erken saatlerinde kuaforlerine ugramadan derslere girmedigi okuldur.
zamaninda kantininin kapisina kopekler ve burslular giremez yazilan egitim yuvasi.
(bkz: bunu yapan insan olamaz)
kokos kizlarin sayisinin turizm bolumunde maksimum muhendislik ve fen fakultesinde minimuma indirgenen, kafa insani bulmanin oldukca guc oldugu bir okuldur. her ne kadar bu okul hakkinda "para yatirinca diploma garantisi veriyorlarmis", dense de en kokosundan en paspalina kadar gece gunduz kasmadan diplomanin verilmedigi bir egitim yuvasidir.
bir zamanlar duvarinda, "sahin, kartal, dogan, serce turunden kuslar giremez" diye yazili, ogrencilerinin bir bolumunun bu ahlaka sahip oldugu okul.
sehir efsanelerine her daim konu olan ancak 5 sene boyunca nedense bu okulda okumus kimsenin ne o kuslu arabalar yazisini ne de burslulara kotu davranildigini gormedigi okuldur. hatta bilakis herkes burs alabilmek icin kasar. bu kadar kalabalik bir okulda herkesin arabasi olmamasi takdir edilebilir bir durum oldugundan servis duraklarinda bekleyem ogrenciler eminim "kus olsun benim olsun" seklinde bir araba dusuncesine de sahiptir. dunyada iki ferrarinin tek carpistigi yer gibi enteresan seyler de anlatilir hakkinda ama yigidi oldur hakkini yeme tam olarak bu okula soylenmesi gereken bir cumledir nitekim cok guzel bir kutuphanesi , super hocalari ve super imkanlari vardir.
mezun olabilmek icin celik gibi sinirlere ve sarsilmaz bir iradeye sahip olunmasi gerektigini ikinci siniftan sonra iyice kavradigim, yaz olmasina ragmen halen yurtlarinda pineklemek zorunda kaldigim, su an seher vakti olmasi hasebiyle sokaklari kus sesleriyle inleyen okulum.
yazdirdigi essayler ve yaptirdiklari presentationlariyla insanin aklini basindan alabilecek catalog sistemiyle ogrencilerini delirtten fakat ayni zamanda cookk sevdiren okulum.
bilkent universitesine hukuk fakultesi acilmasindan dolayi istanbul bilgi universitesi tercih bakimindan dordunculuge geriledi.
hazirlik ogrencilerinin "cope" adli sinavdan dolayi delirdikleri ilim irfan yuvasi
fabrikasyon uretim bir cok kizin dolastigi tikky olarak adlandirabilecegimiz mekan
bu gece "cope"mam lazim
halen okumakta oldugum okulum. eğer bir aksilik olmazsa bu dönem sonunda mezun olacağım okulum. madem öyle ben de bir bilkent üniversitesi ögrencisi olarak bu okul ile ilgili malumatımızi anlatalım değil mi?
şimdi evvelâ şunu söyleyeyim. aklınızı yitirmeden bu okuldan mezun olmak cok zordur. hele bir de ecnebi dille eğitim verdigi için kafayı sıyırmamanız işten bile degildir.
buranın ortamından biraz bahsetmekte fayda var sanırım. burada okuyan öğrencilerin çoğunun allahları paradır. öncelikle kızlarından başlayalım genç bir erkek olarak. şimdi efenim bu üniversite’de tam manasıyla doğal kız görmeniz çok zordur. burada okuyan kızlarin %90’ı fabrikasyon yapımı kızlardır. çoğunun estetik müdahale gördüğü bellidir. saçları devamlı yapılıdır, ve genellikle sarı ve onun koyu renk tonlarını tercih ederler. bu kızlara bakıp katıla katıla gülmemeniz işten bile değildir. çoğu zavallı ve ne idügü belirsiz kızlardır. bir idealleri yoktur. bir genç kızda olması gereken zerafet ve asilligi bilkent kızlarının %90’ında bulmanız pek zordur. yani anlayacağınız buradaki kızlarla çıkılmaz, en azından ben kendimden biliyorum. hepsi için demiyorum yanlış anlamayın lütfen.
erkekleri de son derece mal tiplerden oluşur genelde. altlarındaki arabayla hava atarlar hep. saçlar daima jölelidir ve dkny ve tommy hilfiger’den başka marka giymezler. akılları fikirleri sekstedir. "acaba su kiza yavşasam bana verir mi?" tripleri vardır hep.
kafa adam bulmanız da son derece zordur bu üniversitede. bazen bu okulda boğuluyor gibi olursunuz, canınız feci derecede sıkılır. kütüphaneye gitmesi tam bir işkence gibidir. hele o essay (makale) yazma zamanlarında kaynak bulmak için kütüphane gitmesi var ya felaket bir şeydir. sosyal olanakları bakımından bana göre az imkanı olan bir okuldur. kafa adam bulmaniz zor oldugu için sosyal aktivitelerinde bile boğulacak gibi olursunuz.
son derece berbat kaferteryaları vardır bilkent üniversitesinin. mesela burada bulunan marmara restoran’ın yemekleri felaket derecesinde berbattır. ayrıyeten orada kiraç restoran diye bir yer vardır ki yemek fiyatlari "oha" dedirtecek cinstendir. mesela kuru fasulye-pilav-su alacaksanız 5 milyon bayılmaniz gerekebilir.
yeri gelmişken sunu da belirtelim. bu üniversitede burslu okuyan ogrencilen çogu fethullah gülen ya da nur cemaatine mensuptur. zaten tiplerinden belli olmaktadir bu. çoğu karanlık ve ezik tiplerdir ama burstan aldıkları paraları götürmesini iyi bilirler. üçgen bıyıklı tipler çoktur.
eger bu okulda hazırlık okuyorsanız hapı yuttunuz demektir. çünkü bu universitede hazırlık atlamak son derece zordur, çünkü "cope" adı verilen rezil bir hazırlık atlama sınavları vardır. delirmek icin birebir bir sinavdir hakikaten. hem paranız gider, hem de döneminiz gider.
bu okulda hocalık yapan çoğu türk hoca amerikancıdır. aşağılık kompleksli çok fazla hoca vardır. amerika’da master, doktora yapmışlardır, tarzancalarını ilerletip, türk öğrencilerine ingilizce ders anlatmaktadırlar.
kısacası kapitalist sistemin müthiş bir ahenkle işledigi bir eğitim kurumudur bilkent universitesi...
ama şunu da belirtelim memleketin en iyi 3 üniversitesinden biri kesinlikle bilkent üniversitesidir.
ayriyeten:
(bkz: hazirlik sinifi garabeti)
(bkz: cope)
şimdi evvelâ şunu söyleyeyim. aklınızı yitirmeden bu okuldan mezun olmak cok zordur. hele bir de ecnebi dille eğitim verdigi için kafayı sıyırmamanız işten bile degildir.
buranın ortamından biraz bahsetmekte fayda var sanırım. burada okuyan öğrencilerin çoğunun allahları paradır. öncelikle kızlarından başlayalım genç bir erkek olarak. şimdi efenim bu üniversite’de tam manasıyla doğal kız görmeniz çok zordur. burada okuyan kızlarin %90’ı fabrikasyon yapımı kızlardır. çoğunun estetik müdahale gördüğü bellidir. saçları devamlı yapılıdır, ve genellikle sarı ve onun koyu renk tonlarını tercih ederler. bu kızlara bakıp katıla katıla gülmemeniz işten bile değildir. çoğu zavallı ve ne idügü belirsiz kızlardır. bir idealleri yoktur. bir genç kızda olması gereken zerafet ve asilligi bilkent kızlarının %90’ında bulmanız pek zordur. yani anlayacağınız buradaki kızlarla çıkılmaz, en azından ben kendimden biliyorum. hepsi için demiyorum yanlış anlamayın lütfen.
erkekleri de son derece mal tiplerden oluşur genelde. altlarındaki arabayla hava atarlar hep. saçlar daima jölelidir ve dkny ve tommy hilfiger’den başka marka giymezler. akılları fikirleri sekstedir. "acaba su kiza yavşasam bana verir mi?" tripleri vardır hep.
kafa adam bulmanız da son derece zordur bu üniversitede. bazen bu okulda boğuluyor gibi olursunuz, canınız feci derecede sıkılır. kütüphaneye gitmesi tam bir işkence gibidir. hele o essay (makale) yazma zamanlarında kaynak bulmak için kütüphane gitmesi var ya felaket bir şeydir. sosyal olanakları bakımından bana göre az imkanı olan bir okuldur. kafa adam bulmaniz zor oldugu için sosyal aktivitelerinde bile boğulacak gibi olursunuz.
son derece berbat kaferteryaları vardır bilkent üniversitesinin. mesela burada bulunan marmara restoran’ın yemekleri felaket derecesinde berbattır. ayrıyeten orada kiraç restoran diye bir yer vardır ki yemek fiyatlari "oha" dedirtecek cinstendir. mesela kuru fasulye-pilav-su alacaksanız 5 milyon bayılmaniz gerekebilir.
yeri gelmişken sunu da belirtelim. bu üniversitede burslu okuyan ogrencilen çogu fethullah gülen ya da nur cemaatine mensuptur. zaten tiplerinden belli olmaktadir bu. çoğu karanlık ve ezik tiplerdir ama burstan aldıkları paraları götürmesini iyi bilirler. üçgen bıyıklı tipler çoktur.
eger bu okulda hazırlık okuyorsanız hapı yuttunuz demektir. çünkü bu universitede hazırlık atlamak son derece zordur, çünkü "cope" adı verilen rezil bir hazırlık atlama sınavları vardır. delirmek icin birebir bir sinavdir hakikaten. hem paranız gider, hem de döneminiz gider.
bu okulda hocalık yapan çoğu türk hoca amerikancıdır. aşağılık kompleksli çok fazla hoca vardır. amerika’da master, doktora yapmışlardır, tarzancalarını ilerletip, türk öğrencilerine ingilizce ders anlatmaktadırlar.
kısacası kapitalist sistemin müthiş bir ahenkle işledigi bir eğitim kurumudur bilkent universitesi...
ama şunu da belirtelim memleketin en iyi 3 üniversitesinden biri kesinlikle bilkent üniversitesidir.
ayriyeten:
(bkz: hazirlik sinifi garabeti)
(bkz: cope)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?