ajdar anıkın toplumda kendini sanatçı olarak lanse edip garip karşılanmasının nedeni aslında diğer sanatçılardan farklı olmasından kaynaklanıyor. kuğu yavruları arasına karışmış çirkin bir ördek yavrusu gibi sırıtıyor. fakat inatla kuğu olduğunu iddia ediyor. kendi sorunu da bu; kuğu olmaya çalışmayı bırakıp ördek olduğunu kabullense belki derdini dinletebilir.
durumuna bakıldığında, aslında şiirde de garip akımının ilk ortaya çıktığında karşılaştığı tepkiye benzer bir tepkiyle karşılaştığı farkedilebilir. garip akımı yani serbest şiir anlayışı orhan veli döneminde ortaya çıkmıştı. herkes kafiyeli, sistemli ve matematiksel uyum içindeki dizelere şiir derken garip akımı, içinden geçen sesi dağınık mısralarla ard arda sıralayıp benim şiirim budur demişti. ve inanılmaz bir tepkiyle karşılaşmış, dışlanmıştı. fakat bu dert değildi onlar için, "bizim şiir anlayışımız bu" deniyordu. o dönem benimsenmesi imkansız gibi gözüken bu akım bugün içe işleyen en güzel örneklerini ortaya sermeye devam etmekte. buna paralel olarak ajdarı ele alırsak; ajdarın garip olduğu kesin ve yerleşik sanat anlayışıyla bağdaşmayan bir şeyler ortaya çıkarmaya çalıştığı kesin. çok fazla eleştirilmesinin nedeni bu. dandik dundik tavırlarının buna etkisi de oldukça fazla tabiki. ama birisi de bunu yapmalıydı bana kalırsa, ciddi ciddi sanatçı pozlarına bürünüp farkettirmeden sanatın içine sıçanlardan daha az yüzsüz bir ifadeyle çıktı ortaya ve o bozuk yapıdaki sanatçı kırmalarını da daha kolay farketmemizi sağladı bi bakıma. ses rengi kötüymüş, kalınmış bilmem ne... gündemde sanat adına bu kadar renk(!) varken bırakın o da moru temsil etsin, karayı temsil etsin.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?