osmanlı devri şairlerinden, devlet adamı, yazar. 1870 senesi başında istanbul’da doğdu. babası çankırı mutasarrıfı abdulah şefik efendidir. anne tarafından mollacıkzade ailesine mensuptur. ilk tahsilini çankırı’da yapan ahmed reşid, babasının vefatı üzerine istanbul’a gelerek soğukçeşme rüşdiyesinden mezun oldu. mekteb-i mülkiye-i şahaneye devam etti. bu arada edebiyata ilgi duyan ahmed reşid, hocası recaizade mahmud ekrem’in tesirinde şiirler yazdı. ilk şiirleri gülşen dergisinde yayınlandı. 1888’de mülkiyeyi bitiren ahmed reşid bir sene kadar burada öğretmenlik yaptı.
ahmed reşid, 1890’da mabeyn katipliği daha sonra sırasıyla kudüs mutasarrıflığı, manastır, ankara, halep ve aydın valiliklerinde bulundu. 1912’de kamil paşa kabinesinde dahiliye nazırı oldu. babıali baskını ile kısa bir süre sonra kabine düşünce, ailesiyle önce mısır’a, oradan paris’e gitti. mahmud şevket paşanın öldürülmesi olayında suçlu bulunarak gıyabında idama mahkum edildi. birinci dünya harbi sırasında cenevre’de bulunan ahmed reşid, 1919’da istanbul’a döndü. tevfik ve damat ferit paşaların kurduğu hükümetlerde dahiliye nazırlığı yaptı. delege olarak paris’e gitti. sevr antlaşmasını imzalamayarak bakanlıktan istifa etti ve siyasi hayattan çekildi. çeşitli dergi ve gazetelerde yazı yazan ahmed reşid rey, 14 ağustos 1955’te istanbul’da öldü.
ahmed reşid önceleri recaizade ekrem ve abdülhak hamid tarzında şiirler yazmıştır. servet-i fünun ve mekteb’te yazmaya başlayınca asıl kendi şahsiyetini bulmuştur. parlak hayalleri olmakla birlikte, şiirlerinde duygudan çok mantık hakimdir. sanat ve anlayış bakımından realizme yaklaşmak istemişse de romantizmden tam manasıyla ayrılamamıştır. şiirlerini bir kitap halinde toplamamış olan ahmed reşid’in diğer eserleri şunlardır: 1) nazariyat-ı edebiye (1912), 2) racine külliyatı (1934-1935), şiirlerinden sadeleştirilmiş bir örnek:
valideme
hani sen ... saçlarımı okşayarak,
her gece yüreğinin sıcaklığında beni
yatırırdın, ısıtırdın ... hani sen!
şefkatli bakışına gülümseyen
oğlunun uyuyan gözünü
öpücüklerle kapatırdın, ancak
hani sen ... sağlığını rahatını
yavrunun masum neşesi için
zevk alırdın feda etmekten
görmesen oğlunu bir gün mesela
değişir, heyacanlanırdın o gün
o gün örterdi üzüntü, saflığını.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?