türkiye’nin bu olimpiyatlarda da başarısız olmasının tek ve yagane sorumlusu olimpiyat komitesidir. neden diye sorarsanız, bilmediğimiz yerlerden soruyorlar. ne demek cirit atma, gülle atma, sırıkla yüksek atlama? bir sporcu bu spora nasıl başlar? yok böyle bir şey, tamamen tesadüf. saçma sapan sporlar, hatta spor kisvesi altında gizlenen aktiviteler. halbuki orda olsa bir batak, bir bezik, bir okey, ne bileyim bir soya yağlı güreş, gör bakalım o zaman türkleri kim tutuyor. ne demekmiş üç adım atlama, 100 metre koşu? sen adam olsan bir kere, üç adımda atlamazsın, işini tek adımda halledersin arkadaşım; madem o kadar hızlı koşuyorsun, koş bakalım edirne’den aradahan’a ne oluyoruz. yok arkadaş, ben anladım ki, bazen anlayabilen bir insan da olurum, o zamanlarda tadımdan yenmez, çok tatlı bir insan olurum, neyse, anladım ki, sorun bizde değil, kesinlikle bizde değil. bu olimpiyat komitesindeki amcalar, onlar da kimdir, kim seçer, bilen beri gelsin, suç onlarda. bu amcalar anlamıyor işten. hep önümüzü kesmek için yapılmış şeyler bunlar. yoksa biz mükemmeliz, hatta ve hatta mükkemmeliz, ama o amcalar var ya o amcalar, işte onlar nanay.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?