1 mayısta taksimde ısrar edilmesinin bir nedeni de devletin yönetime ve hükmetme şekline karşı çıkmaktır aynı zamanda. devletin başımızda değil, hizmetimizde olduğu, güvenimizi sağlayan bir devlet arzudur. "taksimde olmaz yassah" diyenlere "bunu yasaklandırmak için inandırıcı bir neden göstermelisiniz. bir şeyi yasaklamak vali ya da hükümet kararıyla olmaz. bu ülke demokratikse eğer, kararlarınızın meşruiyeti, inandırıcı bir gerekçesi olması gerekir." demektir.öyle 100000 kişinin arasından 20 30 kişi vandallaşacak diye geri kalan 99980 kişiyi etkileme hakkı nasıl olabilir? onu da geçelim, sanki adli suçlularmış gibi, bir çok ilden gelen 20000 polis ile bu kişileri kuşatmak ne kadar doğru? 80 darbesinden sonra ilk kez 1 mayıs 2008de askerin taksim meydanına çıkartma yaptığını düşünürsek a.k. partisinin demokrasi anlayışını çok rahat görebiliriz.
polisler "mezarda emekli olmayalım, insan gibi maaş alalım, özlük haklarımız alınmasın" diyen işçilere düşman gibi hücum ediyorlar.halbuki "mezarda emekli olmayalım, insan gibi maaş alalım, özlük haklarımız alınmasın" diyen işçiler onlara vuran polis memuru da dahil herkes için eylemde. üretim emekçileri eylem yapıyor, güvenlik emekçileri bunları engellemeye çalışıyor, sağlık emekçileri ise bu çarpışmadan zarar görenleri tedavi etmeye çalışıyor.emekçiler devlete karşı haklarının iyileştirilmesi için eylem yapmak isterken kendilerinden olanlar ile çarpışıyor, çarpıştırılıyor. nedeni ise geçen senelerde söylenen "taksimin çok girişi çıkışı var kontrol edilemez o kadar çıkış.". gördük ki istenilirse nasıl da bütün giriş çıkışlar kapatılabiliyormuş. o zaman gerçek neden ne?
"takismde popostarlara izin veriyorlar ama işçilere izin vermiyorlar" dedi bugün ankaradaki eylşemde bir konuşmacı. işin özü bu galiba, bu ülkede her hükümet kendi taraftarını tutuyor, kendisnden farklı olanlara devlet gücüyle karşı çıkıyor.
bizde durum böyleyken dünyada neler oluyor diye baktığımızda; fransada cumhurbaşkanı sarkozy, elysee sarayında geleneksel olarak düzenlenen 1 mayıs kutlamasına ev sahipliği yapıyor. hırvatistanda ise başbakan ivo sanader ve slovenya başbakanı janez jansa, sınırda buluşarak sınır tanımayan sendikalar adlı yürüyüşe katılıp, işçi sendikalarına destek veriyor.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?