1 mayıs

darkofdirt
12 eylülün gerçekleşmesi için bir sebep haline getirilen "kanlı 1 mayıs" yani 1 mayıs 1977’de olan olaylar bir başka bakışla "1 mayıs katliamı" bu ülkede bir şeyleri değiştirmeden önce katletme gereğinin tarihi bir kanıtı olarak görünüyor. o gün 34 kişi hayatını kaybetti. hak istiyorlardı. ve hak olarak görülen şey 136 yaralı 34 ölü idi.

taksim işte bu yüzden önemli bir yerdir. yoksa şu an baktığınızda yozlaşmış bir sokaktır. aslına bakarsanız yakında avm’lerden geçilmeyecek bir tür nişantaşı bir tür şişli’dir. tarihi dokusu değiştikçe anlamı da değişecek uzun vadede. ya da bir anlamı kalmayacak. popüler kültürün tüketici ahlakı hızlıca aynı bu sosyal paylaşım platformları gibi tüketecek sokakları da. içindeki insanlar ise uyum göstermede şahaneler. ben bu konuda sıkıntılıyım. elimden de bir şey gelmiyor. öylesine yapmak ve öylesine yapmamak arasındayım. öylesine sevmekle sevmemek. öylesine istemek ve istememek. tam olarak nedenlerine vakıf değilim. ona vakıf olanları kıskanıyorum içten içe. onun bildiği ve benim bilmediğim şeyler beni tam anlamıyla sarsıyor.

sabah kahvaltı ederken dışarıda, biber gazı geldi. önce burnumun neden yandığını düşünüyordum sonra kahvaltı eden herkes içeriye kaçıştı. "piston düştü" demişti sanki bir o.çocuğu! bilemiyorum öyle ya biz neticede olayların içinde değildik. neticede biz izliyorduk ve dışarıda kıyamet kopuyordu muhtemelen. neticede. fakat gerçekten bir şey yapmıyorduk. ya da bilerek bir şey yapamayacak durumdaydık. camdan dışarıya bakarken bir sürü genç ama çok genç kızlı erkekli gruplar koşturuyordu yolda. ağızlarını kapamışlar bezlerle ve koşuyorlar. bazıları sağa sola bakarak koşuyor.
açıkçası ben çay içiyordum. ve bu gençlerin kaçı bunu hangi duyguyla yapıyordu bilmiyordum. izliyordum sadece. pek de önemli değildi. bir şey istiyorlardı. iyi yaşamak istiyorlardı. belki varlığını onamak istiyordu. ezilmek istemiyorlardı. kaderlerine başkaldırmak istiyorlardı. onların gibi aşağı-yukarı olan bir kesim kolluk kuvvetleri de onlara verilen görevi yapıyordu. yani bu iki grup yer değiştirse bana aynı şeyi yapacaklarmış gibi geliyor yine. bir mekaniklik var sokaklarda. bunu her tarafta görmek mümkün. sanki belli ödevler de var. çünkü yeni bir şey geliştirilemiyor. bir planlama yok. sonsuza dek gidecek ve takip edilecek bir yol var. o yolda ölmek ya da ölmemek var. o yol çizilmiş bir yol. yolun dışına çıkmak yok. yolu sorgulamak ya da yeni yollar açmak yok. tarihsel izdüşümleri korumak var. tarihi tekrar etmek istemek var. ve yine haklı olmak. çünkü herkes her zaman haklıdır. buna şüphe etmiyorum.


beni yanlış anlamayın. haklarınızı aramalısınız. adalet elde edilir. verilen bir şey değildir. sadece dikkatli olun. sadece yanınızda koştuğunuz ya da yanınızda koşanlara birlikte biber gazı sıktığınız kişilere dikkat edin. o ödev bilincine dikkat edin. çünkü o algı sizi de 12’den vurmayı sorun etmez. o algı öyle menem bir şeydir ki kendi kendini parçalayarak var eder. güç arzusu. yok etme isteği. tanrı olmak. başarmak. ve hakkı aramak ile hakkın kendisine sahip olmak. bunları yaparken çevrenize iyi bakın.. o yolda harcarken birilerini sorun etmemeye başlıyorsunuz. bunu iyi anlayın. bana korkutucu geliyorsunuz. bunu da anlayın bir ara. hepinizle bir yandan konuşmak ve gerçekten anlamak istiyorum bir yandan ise buna hiç yanaşasım yok. biliyorum bir şey değişmeyecek. ve ben de değişemiyorum size ve kendime. kendimden biliyorum dersem hata etmiş olmam.

bence iyi şeyler düşünüyorsunuz. iyi olsun istiyorsunuz. seçtiğiniz yolda amacınız araçlarınız ile uymuyor olabilir. bunu sorun etmiyorsunuz. ben ediyorum. bir gün haklı bir gün haksız olabilmenizi kafama takıyorum. inançlara da ihtiyaç var. en çok birilerine duyulan inançlara. birçoğu kendi başaramıyor bunu. destek eleman ihtiyacı. desteğe gelenlerle elde edilen o yüce "birlik arzusu" o yüce gurur, o yüce varlık, o yüce önünde durulmaz erk. ona karşı duran güçlü devlet, güçlü varlık, kendi kuyruğundan korkan o sefil.

o tüm histeri krizleri. saplantılar.


hepiniz haklısınız ama. sebepleriniz var. o sebeplere her şeyinizle uyum göstermek zorundasınız. kırılgan ve saldırgan. içe dönük ve şovenist. hüzünlü ve umutlu. mühim olmayabilir söylediklerim.

tek isteğim uzak durmak. tek isteğim aitliği duyabileceğim küçük sünepeler. küçük kayıplar. küçük nevrozlar ve kancıklar. tek isteğim biraz viski. biraz da ayran. ikisi karışınca çok güzel oliyi.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol